Varislerin Yaşam Kalitenizi Bozmasına İzin Vermeyin
28.11.2016
612

Varislerin Yaşam Kalitenizi Bozmasına İzin Vermeyin

Varisler, cildimizin hemen altında yer alan ve normalde bacaklarımızdaki kirli kanı temizlenmek üzere akciğere taşıyan yüzeysel toplardamarlardaki kapakların işlevlerinin bozulması sonucu (Venöz yetmezlik) meydana gelen toplardamar genişlemesidir. Toplumun %20 ile %30’unda, yani her dört-beş kişinin birinde varis görülür.

Çoğu kişi tarafından sadece kozmetik bir sorun gibi algılansa da aslında varisler insanın yaşam kalitesini bozan ayaklarda ağrı, kramp, yorgunluk ve ağırlık hissi, sıcaklık, şişlik, uyuşma, kaşıntı gibi yakınmalara yol açmaktadır.

Varis oluşumu genellikle yıllar alan bir süreçtir. Varisin niye olduğunu kesin olarak bilmediğimiz gibi varisi kesin olarak engelleme yöntemlerini de bilmiyoruz. Yani bacakta çıkacak bir varisi kesin olarak engellemek ne yazık ki mümkün değil. Ancak bazı durumlarda varisin gelişimini geciktirebilir, kötü etkilerini en aza indirebiliriz. Bunlar içinde en önemli yöntem bacak kaslarının çalıştırılmasını sağlayan yürüme, yüzme, koşma gibi egzersizlerdir. Ayrıca uzun süre hareketsiz ayakta durma, bacak bacak üstüne atma, sıklıkla topuklu ayakkabı giyme, fazla kilolar gibi durumlardan olabildiğince uzak durulmalıdır. Bacak varisleri ailesinde varis olanlarda, kadınlarda özellikle doğum yapmış olanlarda, kilolu insanlarda (özellikle bayanlarda), işi gereği uzun sure ayakta kalan (öğretmenler, ev hanımları gibi) ya da uzun süre oturanlarda daha sık görülür.

Büyüklükleri ve cilde yakınlıklarına göre 3 tür bacak varisi vardır:

Kılcal varisler (telenjektazi): Ciltten çıkıntı yapmayan, saç kılı inceliğinde, kırmızı-mor renkli varislerdir. Bu varisler toplumda büyük varislerden çok daha yaygındır. Genellikle görünümleri nedeniyle kozmetik sorun oluştururlar ancak yaygınsa nadiren ağrı, sızlama, kaşınma ve yanma gibi yakınmalar oluşturabilir. Kılcal varisler skleroterapi ile tedavi edilir. Skleroterapi damar içinde sklerozan madde adı verilen, kimyasal olarak damarın içi duvarını tahrip ederek kapanmasını sağlayan bir ilaç verilerek varisli damarın yok edilmesidir.

Orta boy varisler (retiküler varisler): Ciltten hafif çıkıntı yapan, koyu yeşil-mor renkli, çapları 2-3mm arasında değişen kıvrıntılı varislerdir. Kılcal varisler gibi görüntüleri ya da oluşturduğu yakınmalar nedeniyle tedavi gerektirebilir. Orta boy varisler genellikle bir yada daha fazla skleroterapi (köpük tedavisi) seansıyla tamamen giderilebilir.

Büyük varisler (variköz venler): Ciltten bariz çıkıntı yapan, çapları 3 mm’den büyük varislerdir. Bu varisler hemen her zaman bacaktaki yüzeyde yerleşimli safen toplardamarının kapakçık yetmezliğine bağlı gelişir ve kaynağın tedavisi ile bu varisler tedavi edilebilir.

En etkin tedavisi damar içinden yapılan lazer ya da RF (radyofrekans) tedavisidir. Bu yöntemler, kaçak yapan damarın ameliyatla yolunarak dışarı alınması yerine, vücut içinde lazer veya radyofrekans ile elde edilen ısı enerjisi kullanılarak kapatılması esasına dayanmaktadır. Bu damarların ameliyatla tedavisi de mümkündür ancak lazer ve RF tedavisinin klasik ameliyata göre şu önemli avantajları vardır

Varis hastalığında etkili ve kalıcı bir sonuç için önce olayın “nedeni”, yani kapaklarından kan kaçırarak varislere sebep olan damar ya da damarlar, sonra da olayın “sonucu”, yani varisler tedavi edilmelidir.

Günümüzde tedavi öncesi yapılan detaylı bir ultrason inceleme ile varise ait her şeyi anlama şansımız mevcut olup yenilenen tedavi yöntemleriyle tüm varis türlerinin çok etkin tedavisi mümkündür. Bu nedenle varislerin tedavisinden önce mutlaka ayaktayken yapılan (yatarken değil), her hastada yaklaşık yarım saat süren bir ultrason incelemesiyle varis ve kaynakları tespit edilerek tedavi seçenekleri belirlenmelidir.

Varisler girişimsel radyolojik yöntemlerinin kullanıma girmesiyle ameliyatsız olarak tedavi edilebilir bir hale gelmiştir. Yapılan bilimsel araştırmalar ile damar içinden uygulanan lazer yönteminin ameliyattan çok daha iyi sonuç verdiği, tedavi etkinliği ve hasta memnuniyetinin ameliyata göre belirgin fazla olduğu, hastalığın tekrarlamasının belirgin az olduğu gösterilmiştir.

Varis tedavisinde ki en önemli yanlış varisin nedenini anlamadan tedavi yapmaya çalışmaktır. Her varis olgusunda varislere kan kaçırarak onların şişmesine neden olan damar ya da damarlar vardır ve bunlar varislerin nedenidir. Tek başına varislerin ameliyat ya da skleroterapi (iğne tedavisi) ile tedavisi buzdağının sadece görünen yüzünü geçici olarak iyileştirebilir ancak kapaklardan kan kaçağı devam ettiği sürece varisler ya tam olarak iyileşmez, ya da kısa sürede tekrarlar.

Sonuç olarak kişinin yaşam kalitesi üzerine ciddi olumsuz etkileri olan bacak varis türlerinin tümü sabır gerektiren bir tedavi süreciyle günümüzde kesin olarak tedavi edilebilir.